L’Oréal Türkiye, Dünya Çevre Günü’nde dijital dünya için farkındalık yaratıyor
Türkiye’nin Tekno-Güzellik Devi 5 Haziran Çevre Günü dolayısıyla bugüne kadar hayata geçirdiği uygulamalarını ‘Gücünü Teknolojiden Alan Sürdürülebilirlik', 'Gücünü Bilimden Alan Sürdürülebilirlik' ve 'Gücünü İnsanlar İçin Kullanan Sürdürülebilirlik' başlıkları altında toplarken dijital dünyada da IMPACT+ ile hayata geçirdiği çalışması ile dikkatleri üstüne çekiyor. L’Oréal Türkiye’deki dijital kampanyalarında karbon emisyonunu yüzde 40’a varan oranda azaltırken küresel ölçekteki dijital çalışmalar ile 2023 yılında dünyanın etrafını uçakla 6 bin kez dolaşmaya eşdeğer 55 bin tonluk karbon salınımının önüne geçti ve güzellik sektöründe bir ilke imza attı.Yeşil bilimi arkasına alarak sektöre yön veren ve tüketicilerin ihtiyaçlarına yönelik sürdürülebilir temelli çözümler geliştirerek, bu konuda güçlü taahhütlere imza atan L’Oréal Türkiye, şimdi de dijital dünyada sürdürülebilir çözümler geliştirmek için çalışmalarını sürdürüyor.Tüketicilerin %76’sı iklim değişikliği konusunda endişe duyuyorDünya Çevre Günü öncesi L’Oréal Türkiye’nin ‘Gelecek İçin L’Oréal’ vizyonundaki gelişmeleri anlatan L’Oréal Türkiye Ülke Genel Müdürü Sinem Sandıkçı Gökçen, “Dünyanın en kapsamlı sürdürülebilirlik hedeflerini hayata geçirmeyi sürdürüyor; bilimin ışığında teknolojinin gücünden yararlanarak gezegenimize saygılı bir biçimde çalışmalarımıza her geçen gün bir yenisini ekliyoruz. Bugün rakamlara baktığımızda sera gazı son iki milyon yılın en yüksek seviyelerinde, iki milyardan fazla insan su kaynaklarının yetersiz olduğu ülkelerde yaşamını sürdürüyor. Bu tablo çerçevesinde, tüketicilerin giderek artan bir oranda çevresel etkiler konusunda doğru bilgilendirilmeye ve şeffaf verilere sahip olmaya ihtiyaç duyduklarını gözlemliyoruz ve bu içgörüden yola çıkarak sektörde ses getiren çalışmalara imza atıyoruz. Gerçekleştirilen araştırmalar kapsamında, tüketicilerin % 76’sı iklim değişikliği konusunda endişe duyuyor. L’Oréal Türkiye olarak sürdürülebilirlik bizim için her alanda varlığını koruyor. Bu yaklaşımımıza gezegenimizin elle tutulabilir doğa rejenerasyonu gibi konular da dahil veya dijital dünyada karbon emisyonunu azaltmak da. Meseleye hepimizin elini taşın altına koyması gereken bir durum olarak bakıyor, çalışmalarımızı da her alanda hızlandırarak bilim, teknoloji ve insan odağında sürdürülebilirliğe yeni bir boyut kazandırıyoruz. Bu ana başlıklar altında yürüttüğümüz çalışmaların sürdürülebilir bir dünya için itici güç olacağına inanarak yolumuza devam ediyoruz” dedi. L’Oréal Türkiye sürdürülebilirlik yaklaşımı ile dijital dünyada da karbon emisyonuna dur diyorDünyanın çevresini 6 bin kez dolaşmaya eşdeğer karbon emisyonunu engelledi‘Gücünü Teknolojiden Alan Sürdürülebilirlik’ başlığı altında dijital eko-sistemin yarattığı karbon emisyonunu sınırlamaya odaklanan L’Oréal Türkiye, 47 ülkede faaliyet gösteren Fransız start-up IMPACT+ ile iş birliği yaptı. L’Oréal ekosistemi içerisindeki tüm ülkelerde gerçekleştirilmesi planlanan iş birliğinin pilot ülkelerinden biri Türkiye oldu. Bu iş birliğiyle sosyal medya, yayın içi video ve programatik satın alma gibi tüm dijital medya aktivasyonlarında sera gazı emisyonlarını ölçen L’Oréal Türkiye, Maybelline New York ve Vichy ile gerçekleştirdiği kampanyaların sonuçlarını da açıkladı. L’Oréal Türkiye, bu iki markasıyla gerçekleştirdiği dijital kampanyalarda kreatif boyut optimizasyonu, kompleks görsel azaltımı ve hedeflemelerde yapılan cihaz ve bağlantı optimizasyonuyla karbon salınımlarını yüzde 40’a varan oranda azalttı. Reklam sektöründe bugün için standartlaşmış bir karbon ayak izi hesaplaması anlamında bir hedef belirlenmemiş olsa da global ölçekte en büyük dördüncü reklam veren olan L’Oréal sürdürülebilir dünya hedefleri kapsamında dijital karbon emisyonunu azaltmak için kendi inisiyatifini hayata geçiriyor. L’Oréal, küresel olarak gerçekleştirdiği dijital çalışmalar ile de 2023 yılında dünyanın etrafını uçakla 6 bin kez dolaşmaya eşdeğer olan 55 bin tonluk karbon emisyonunun önüne geçti.Dijital ekosistem emisyon salınımında araç trafiğini yakalayacak
- Küresel CO2 emisyonlarının 2022 yılı itibariyle %4’ü dijital ekosistemden kaynaklanıyor. Bu oran sivil havacılığın CO2 emisyonunun üstünde.
- Gelecek yıl sonunda dijital eko-sistemin CO2 emisyon oranının %8’e çıkması öngörülüyor. Bu oran ile küresel araç trafiğinin yaydığı CO2 emisyonu oranı yakalanmış olacak.
- Elektrikli araçlar, CNG yakıtlı araçlar ile nakliye gibi gün geçtikçe araç trafiğinde karbon emisyonunu sınırlayan teknolojiler üretilirken, 8K video gösterimi, 5G’ye geçiş gibi sistemler dijital ekosistemin karbon emisyonunun artmasına yol açıyor.
- Dijital teknolojilerin her yıl enerji tüketimlerindeki artış oranı ise %9.
- İnternette izlediğimiz videoların neden olduğu sera gazı emisyonları 300 milyon ton CO2 eşdeğerinin üzerine çıkmış durumda. Bu oran, İspanya'nın yılda yol açtığı toplam sera gazı emisyonuna eşit.
- İnternette izlediğimiz videolar, küresel karbon emisyonlarının yüzde 1'inden sorumlu.